Burdur Şiş
19 Aralık 07 saat 13,30 civarında bayramı geçirmek üzere geldiğimiz Burdur’a giriş yapıyoruz. Ama şehre girdiğimiz andan itibaren geçen sefer yiyemediğimiz ve bu sebeple içimizde kalan o meşhur Burdur Şiş’i aramaya başlıyoruz. Şehirde bunu yapan en meşhur lokantaya giriyoruz “Özsarı Kebap Salonu”.
Lokantanın arka kısmında bulunan büyük salona doğru geçiyoruz, fakat geçerken ocak ve mangalların yanlarından geçiyoruz. O şişleri pişerken görmek, dumanlarını yükselirken görmek, kokularını içimizde hissetmek özellikle de yaklaşık bir yıldır bu anı beklemek insanı daha da heyecanlandırıyor. Burdur şişte her bir porsiyonda, yine herbiri parmak kalınlığında 4 adet ince uzun et bulunmakta. Bunlar sıcacık pidelerin arasında salatasıyla beraber geliyor. Açlığımızdan mı bilinmez fakat ferçekten her bir parçayı yerken etin tadına varabilmek için ayran dahi içmediğimizi farkettik. Şu anda bu satırları yazarken bile aklımıza gelmekte ve ağzımız sulanmakta :). Salatada ince kıyılmış turp şiş’e ayrı bir lezzet vermiş. Bur-Ayran’ larımızı yudumlarken bu lezzeti neden daha önce tatmadık diyoruz! (Bu arada şehirde her türlü ürünün başına “Bur” getirildiğinden kendi aramızda espri konusu oldu. Bursüt, burayran, buryağ…) Kesinlikle önerilir! Yanlız dikkat: 1-1,5 porsiyon derken kendinizi 2,5 porsiyon yemiş halde bulabilirsiniz.