Eyl 3 2012

Selimiye, Beyaz Güvercin Motel

Hatırlarsanız daha önceki yaz gezilerimizde Bozburun’da konaklamış ve çevre gezilerimizde bu şirin yere bayılmıştık. Selimiye köyü adı gibi bir köy. Denizi kıpırdamıyor. Koyun güzel yapısı fırtınalı havalarda tarih boyunca hep sakin bir liman olmuş..

Selimiye’ye ulaşmamız İstanbul’dan kolay olmuyor. Bebekli yolculukların olmaz ise olmazı gece yola çıkmak. Yani en azından bizim açımızdan böyle. Çocuklar gece yol boyunca sallantıdan güzelce uyurken, sizde sakin bir yolculuk yapıyorsunuz. Tabiki gece çıkmanın avantajı bu kadarla da kalmıyor; polis radarları sabah 7’ye kadar olmuyor, güneş tepenizde rahatsız etmiyor..trafik en az düzeyde..v.s..ama biz daha çok bebeklerin rahat etmesiyle ilgileniyoruz.. :)

Yaklaşık 800 km yol Pendik-Yalova feribotu ile beraber 11.5 saat sürdü. Yolun Muğlaya kadar olan kısmı oldukça rahat. Özellikle virajların başlaması ile beraber hızınız oldukça düşüyor. Örnek vermek gerekirse Marmaris – Selimiye arası 40 km olmasına rağmen neredeyse 50 dk. sürüyor.

Selimiye köyü tatil sezonunun başlaması ile beraber kalabalıklaşan ve 3-4 ay boyunca bunu koruyabilen bir köy. Konaklama seçenekleri, butik oteller ve pansiyonların ötesine geçmiyor. Burada lüks yok. Gürültü yok. Bağıran çağıran esnaf yok. Herkes huzurlu bir dinlencenin peşinde. Bir de yatlarıyla yolculuk eden yerli yabancı turistler şenlendiriyor köyü. Ancak sınırlı yatak sayısı nedeniyle hatırlatmakta fayda var, Temmuz ve Ağustos aylarında yer ayırtmadan konaklama yapabilmeniz oldukça zor.

Köyün merkezi içerisinde sahil boyunca sıralanmış irili ufaklı bir çok lokanta restoran bulunmakta. Yine gezi tekneleri buralardan yolcularını alıyor, akşam yine aynı yere bırakıyor. Konu tatil olunca aslında deniz ve yemeklerden bahsetmek gerekir. :) Evde küveti doldurduğunuzda nasıl dibini görüyorsanız aynı berraklık Selimiye için de geçerli. Balıkların sürüler halinde yanınızdan geçişini izlemek inanılmaz bir keyif. Buradaki balık hareketliliğinin nedeni aslında doğal bir üreme alanı olmasından kaynaklanıyor.

3 akşam dışarıda Selimiye’de yemek yedik. Bunlardan biri Paprika diye mantısıyla ünlü bir mekan, diğeri Giritli diye Ahtapotu ile ünlü bir mekan, en sonuncusu ev yemekleri yapan standart bir yerdi. Mantı güzel ama pahalı, Ahtapot ise (affınıza sığınarak) bir daha yemeyeceğimiz bir yemek oldu bizim için..Damak tadımıza uymadı bir türlü sevemedik. :) Bu mekandan değil bizden kaynaklı bir sıkıntı..

Kaldığımız yerin hemen arka tarafında ‘Sığ Liman’ denilen bir koy daha vardı. Oraya otelimizden yürüyerek gittik, su hakikaten sığ (bileklerinizde) ve sıcak. Çamurlaşmış kumları da hoşumuza gitmediğinden biraz bakınıp geri döndük.

Gelelim kaldığımız motelimize;

Nisan ayında erken rezervasyon indiriminden yararlanıp nerede kalalım, diye internette otellere bakarken resimlerinden oldukça beğendiğimiz bir otelde konaklamaya karar veriyoruz ‘Beyaz Güvercin Motel’.  Aradığımızda bizi Müjdat bey karşılıyor. Her görüşmemizdeki kibarlığı ve ilgisiyle doğru yer diye karar veriyoruz. Günlük 230 TL oda kahvaltı (Temmuz fiyatı) anlaşıyoruz.Selimiye köyü’ndeki yolun en sonundaki otel burası!

Ama sonradan farkettik ki kullanıcı yorumlarını okumayı atladık. Hemen bir hız bakıyoruz ki o da ne! Bir çok şikayet var. En son isteyeceğimiz şey bir sene hevesle beklediğimiz tatilin burnumuzdan gelmesi. Otele geldiğimizde odamızın hazırlandığını söylüyor Müjdat bey. Odaya geçtiğimizde herşeyin yeni olduğu ve minimal bir tarzda oldukça şık ve basit döşendiği dikkatimizden kaçmıyor. Eşimin incelemesinde de :) temiz çıkan odadan ilk artıları alıyor otelimiz. Otelin yukarı bölümünde otopark ve odalar, aşağıda ise restoran, bar ve sahil kısmı kalıyor.

Kahvaltı için masaya oturduğunuzda çalışanlara kaç kişi olduğunuzu söylüyorsunuz ve o kişi sayısı kadar kahvaltılık geliyor. Bu hazırlık aşaması 10 dakika sürüyor, bunun anlamı şu herkese taze taze geliyor. Ara ara masalar arasında sıcak ekmek geliyor, İsterseniz bardaklarınıza sürekli çay tazeleniyor, isterseniz termos masaya bırakılıyor. Bizim için en önemli öğün kahvaltı..Resimden de anlaşılacağı gibi bol bol geliyor tok bir biçimde kalkıyorsunuz. :)

Öğlen ve akşam yemekleri için farklı bir sistem var. Öğlen menü kartından bir yemek seçebildiğiniz gibi, ana yemek+salata/cacık..v.b..+tatlı/meyve’den oluşan fix menü’den de faydalanabiliyorsunuz. Porsiyonlar büyük ve doyurucu. Ayrıca fix menüde zaman zaman ev yemeklerinin de olması bebekleri için annelerin en önemli  sevinç kaynağı oldu.. :) Akşam yemekleri için yer ayırtıyorsunuz, iskele üzerinde masa kuruluyor ve nefis manzara ile beraber önceden sipariş ettiğiniz yemeğinizi yiyorsunuz. Şunu belirtmek isteriz ki bugüne kadar yediğimiz en taze balıkları burada yedik. Fiyatlar ise; tatil bölgesi, zaman ve mekan düşünüldüğünde makul geliyor. Aynı lezzeti dışarda aramaya kalktığınızda yine aşağı yukarı aynı rakamları ödüyorsunuz. Otelde limonata içmeden gitmeyin..Uzun zamandır içtiğimiz en lezzetli hakiki limonataydı..

Otelin restoran kısmı ve barı arasında oldukça geniş bir yeşil alanı var. Burada çocuklar dilediğince koşup oynuyorlar. Hemen aynı alanda etrafa serpiştirilmiş bir çok yastık var. Buralara havlunuzu atıp denize girebiliyorsunuz. Biz de 3 aile olarak her defasında geniş bir yastıklı alan kapattık. :) (Not: Hayır hayır hiç yer kapma telaşı yok..merak etmeyin.. herkese yetecek kadar yastık-şezlong var :) )

Plajın en geniş yeri heralde 1.5 metredir ama bu otelin değil Selimiye’nin genel karakterinden kaynaklanıyor. Denizde o kadar çok balık var ki zaman zaman bunlar ayaklarınızdan küçük bir öpücük alıyorlar :) Bir hafta boyunca konakladığımız otelde çalışanların yüzünden ilk günkü gülümseme hiç kaybolmayınca gidip otel sahibini tebrik ettik. O da teşekkür edip masamıza kavun yolladı. :) Aslında biz bunu kavun için yapmamıştık..çok hoşumuza gittiği için yapmıştık. Şaka bir yana tatilimizin bu kadar keyifli olmasının en önemli nedeni bu çalışan arkadaşlar. Büyük bir soru işareti ile gelip, kocaman bir mutlulukla ayrılmak güzel bir duygu. İnşallah hizmet hiçbir zaman bozulmaz.

Çocuklu ailelere özellikle tavsiye ettiğimiz bu otelde internette yazılanlara kulak asmadan kalabilirsiniz.