Eyl 7 2007

Yelkenler Fora!

Sabah 10.30 teknedeyiz. Hafif hafif sallıyor bizi gulet. “-Hadi” diyor “-artık çıkalım”, “-size Bodrumun en güzel koylarını göstereyim”. Ama limandan ayrılmamız bir saati buluyor.

Liman içerisinde 25 Ytl fiyat veren esnafımız, biraz yukarıdaki ofislerde 18 Ytl fiyat veriyor aynı programlara. Teknenin yine limana dönmesi akşam 19.00’u buluyor. Küçük grupların olduğu 20-25 kişilik tekneler tercih edilmeli, yoksa 60-80 kişilik gruplar tam bir karmaşa. Tur içerisinde 5 adet koy, öğlen yemeği, meyve ve beş çayı ücretsiz ikram ediliyor. Fakat içecekler ve akşam üzeri çıkan mısır ücretli. Mısır öylesine güzel kokuyor ki, açıklarda sakin sakin yol alırken, rüzgarın getirdiği süt mısır kokusu “hadi artık gelsin” dedirtiyor insana. 

Açıklarda rüzgarın etkisiyle, gözlükten havluya kadar açıktaki birçok eşyanız uçma riskiyle karşı karşıya. Yanınıza fermuarlı bir çanta şart. Kendi arkadaşlarınızın yoğunlukta olduğu bir programda teknenin ne kadar nerede duracağını isteğe bağlı olarak belirleyebiliyorsunuz.

Her koyda gözlük takıp suyun altına inmek o kadar keyifli ki, insan kendini kocaman bir akvaryumda yüzüyormuş gibi sanıyor. Yanınızdan geçen onlarca, yüzlerce, sürü halindeki balıklar size “-hoşgeldiniz” diyor. “Gel yüz, bizlerin fotoğrafını çek, ama sakın kirletme buraları” diyor. Dönüş sırasında yanan ormanlarımızın yanından geçerken evet diyoruz. Çok haklılar!


Eyl 5 2007

Bodrum

İlk defa burdayız. 

Hep gidenlerden, gelenlerden duyardık buranın güzelliğini. Gelince anladık ki hakikaten insanı etkileyen bir doğası ve atmosferi var. Gidilmeli mi? Kesinlikle evet! 10 gün boyunca tüm koyları alabildiğince dolaştık. Bulunduğumuz Ağustos ayı en sıcak dönemi olmasına rağmen, kesinlikle terletmiyor, püfür püfür bir rüzgar sürekli sizi serinletmek için çalışıyor. Mutlaka tekne turu ve “Akvaryum” görülmeli. Akşamları Bodrum’un şehir merkezi cıvıl cıvıl ve hareketli. Türkbükü ve Gölköy tarafında çok güzel evler var. 

Bodrum, Akdenizin bunaltıcı sıcağından sonra muhteşem geliyor.